25 Ağustos 2007

26 MAYIS 1993 GUN'S ROSES


Çalan şarkılar size bazen geçmişi, anılarınızı hatırlatır. Onlardan birini yaşıyorum rasgele sıraladığım mp3’ler bilgisayarımda çalarken. Önce Gun’s Roses çaldı- I used to loved her. Daha sonra Soul Asylum-Runaway Train. Bana hatırlattıkları şey ise bir konser. Hem de eski bir konser. Sene 1993. Ahmet San’a saygılar. Türkiye’de stadyum konserleri kavramı oluşmuş. İnönü stadı bu göreve sanki dünden hazır. Stadyum konserlerinin ikincisi yapılacak 26 Mayıs 1993 günü, Gun’s Roses konseri. Use Your İllisions turnesi dahilinde olan bir konser, yani Gun’s Roses’ın tam güç meydanlarda olduğu zamanlar. Şuan nerdeyse her hafta sonu yapılan festivaller, konserler düşünüldüğünde o zamanlar için gayet acemiyiz tabi. Sene 1993 yani bendeniz 15 yaşımda oluyorum.
Anneme aylarca konsere gitmek için yalvardığımı hatırlıyorum, 15 yaşında bir erkek evladı olarak izni nasıl kopardığımı, hatta konsere kiminle gittiğimi, yanımda kimin olduğunu şuan da hatırlamıyorum. Queen dinleyerek büyüyen biri olarak o yaşımda Brain May’i alt grup olarak izleyeceğim için gerçekten çok heyecanlı olduğumu hatırlıyorum. Diğer bir alt grubunda Soul Asylum olduğu yazıyordu bilette. Grup hakkında hiçbir fikrim yoktu o zamanlar. İnternetim yoktu J pek araştırma yapamadım. Zaten çıkmadı sahneye Soul Asylum. Daha sonraları şuan da hala dinlediğim Runaway Train şarkılarını dinleyince içimde hala bi uhde olarak kalmışdır, keşke çıksalardı da bilmeden de izleyebilseydik diye.
15 yaşında bir çocuk olarak konser için dışarıda beklerken- ki o yıllara genelde Metin Ali Feyyaz’ı izlemek için beklerdim o stada J - konseri düzenleyen adamcağıza, yani Ahmet San’a o zaman ki benden büyük sayın rock’çı ağabeylerimin neden İbne Ahmet San diye bağırdıklarını hiç çözemedim J. Sanki evde ne güzel oturuyorduk, getirme böyle pislikleri de zamanımızı buralarda harcamayalım mı demek istiyorlardı, anlayamadım hiçbir zaman.
Gerçekten böyle organizasyonlara yabancı bir topluluk olarak ordayken, itiş kakış küfürler içinde o konser alanına girebilmeyi başarı olarak görüyorum.
Ama içerisi bambaşkaydı. Girdiğimde ilk düşündüğümün yine futbol ile alakalı olduğunu hatırlıyorum. Tribündeki herkesi tek tek yüzlerini görebiliyordum. Buda maçlarda futbolculara küfreden seyircileri futbolcuların direk görmesi demekti. Nedense o yaş da bu çok garibime gitmişdi.
Konser alanında ise her şey çok farklıydı. Herkes sanki arkadaşım gibiydi J Konserin baslamasını yerde oturarak beklediğimi hatırlıyorum . Beklerken sürekli AC//DC çaldığını hoparlörlerden hatırlıyorum. She’s got the Jack şarkısıda bana hep bu anı hatırlatır.
Brain May sahneye kafasında fes ile çıkmışdı. Sevmemişdim bunu ama en öndeydim. Onu birkaç metre uzaktan görüyordum, gitar çalışını izliyodum. Bu çok şey demekti, tarif edilemezdi, ki birazdan aynı yerden Slash’in gitar çalışını izleycektim.
Brain May sonrası bir 2 saatlik gecikme ve protesto ile gecmişdi. Axl’ın bir çığlığı ise hepsini silmişdi. Konser anından pek bir şey hatırlamıyorum aslında. Axl’ın o gece çok asabi olduğunu hatırlıyorum, bu çok yazılıp çizildi zaten. Konseri iki kere maytap atılması sebebiyle kestiğini hatırlıyorum. Başkada bişi hatırlamıyorum şuanJ Ama ordaydım işde. Birçok yaşıtım evde iken ben ordaydım.

Anne seni seviyorum J .

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Koşu Kanunu

Afrika'da her sabah bir ceylan uyanır. O ceylan, en hızlı aslandan daha hızlı koşması gerektiğini bilir, yoksa ölecektir. Afrika'da ...