09 Temmuz 2017

Açık Erişim Zorunluluğu

Dünyayı ticaret yönetiyor. Siyasetçiler, holding patronları, iş insanları, ekonomistler, reklamcılar, medya patronları vb. daha fazla para için kendi alanlarını koruma derdinde. Çoğunun dünyayı daha yaşanabilir bir yer olması gibi bir derdi yok. Açlık, işsizlik, eğitimsizlik, adaletsizlik dünyanın tamamına hakim. İnsanoğlunun çoğunluğu artık, bana kimse dokunmuyorsa sorun yok mantığı ile yaşıyor. Her türlü ideolojiyi deneyimlemiş ülkeler içinde durum bu, yıllardır aynı şekilde yönetilenlerde de. Diyeceğim o ki; bu çıkmazdan dünyayı kurtaracak olan bilim ve ilimdir. Bu değişime öncülük edecek olanda bilim insanlardır. Güçlerinin farkında olmadan, çoğu ülkede düzeni kabul etmiş şekilde robot gibi yaşayan bilim insanları.

Kütüphaneler artık duvarların içinde yer alan kitaplardan ibaret mekanlar olmaktan çoktan çıktı. Kitap her zaman olacak ama bilginin yayılması o kitabı bitiriş, anlayış ve üzerine bir şeyler ekleme yapmaktan günümüzde çok daha hızlı. Akademisyenlerden daha çok dünya üzerinde aktivist ve bazı girişimcilerin bunu kendilerine dert edinmiş olmaları çok manidar.

Sakladığınız bilgi, belki bir insanın hayatına mal olabilir. O kaybedilen insan ise belki de başkalarının hayatını kurtaracak olan insandır. Bir örnekle açıklayayım; Jack Andraka, JSTOR adlı veri tabanına erişimi vardı. Yani, parasını vererek bir akademik veri tabanına üye olmuştu. 14 yaşındaydı ve burada okuduğu bir makaleden yola çıkarak pankreas kanserinin erken teşhisi ile ilgili bir tez ortaya koydu. Araştırıldı, en azından doktorlar tarafından gündeme alındı. Küçük yaşına rağmen bir şeyleri değiştiremye çalıştı, umut oldu. TED konuşması için tıklayınız 

Bilgi üzerinde yeni bilgiler eklendikçe değer kazanır. Ben tüm dünya üzerinde açık erişimi savunuyorum. Akademisyenlerin, üniversitelerin ve devletlerin açık erişimi desteklemeleri ve gerçekleştirmeleri gerektiğini düşünüyorum. Wikipedia’nın bile kapalı olduğu bir ülkede bunu düşünüyorum hem de. Bilgiye erişimi savunuyorum. Karşı olduğunuz bir bilgiye erişimi yasaklayarak, kapatarak onunla mücadele edemezsiniz. Doğru bilgiyi yazma gücünüzü kullanacağınıza görmeyi engellerseniz, yanlış bilginin büyümesine katkıdan başka bir şey yapmazsınız.

Eğer üniversiteler, verdikleri akademik eğitimin yanında aynı zamanda bilim ve araştırma yerleri iseler açık erişimi desteklemelidirler. Bir akademisyen, araştırması için üniversitesinden, devletten ya da değişik fonlamalardan maddi destek alıyor, aynı zamanda üniversiteden maaş alıyor ise en azından makalesinin herkes tarafından görülebilir olmasını sağlamak zorunda, bilgisine para ile erişimi engellemek zorundadır. Ben böyle düşünüyorum.


İsmini buraya yazmayacağım, para ile akademik bilgi satan, tüm dünyada sistemi buna göre kuran ve yöneten, bundan inanılmaz paralar kazanan şirketlere karşı durulmalıdır. Bu konuya odaklanan iyi niyetli kütüphaneci ve akademisyenleri her akademisyen ve üniversite desteklemelidir. Bu sorunu kanser olarak görüyorum, bu kanserin çaresi bulunmalı ki gerçek kanserin çaresine daha hızlı ulaşabilelim. 

Koşu Kanunu

Afrika'da her sabah bir ceylan uyanır. O ceylan, en hızlı aslandan daha hızlı koşması gerektiğini bilir, yoksa ölecektir. Afrika'da ...