Aldous Huxley'in 1946 yılında Cesur Yeni Dünya kitabının önsözünde yazanlar hala güncel ve bu günü anlatmıyor mu?
"Elbette ki, yeni totaliter sistemlerin eskilerine benzemesini gerektirecek hiçbir neden yok. Hükümet polis copları, idam mangaları, yapay kıtlıklar, toplu tutuklamalar ve sürgünlerle insanlık dışı değil (bu günlerde buna kimse aldırmıyor), yetersiz de-bu kanıtlanabilir; ve ileri teknoloji çağında yetersiz olmak Kutsal Ruha'a karşı işleniş bir günah. Gerçekten "etkin" bir totaliter devlet, siyasi şeflerin tüm gücü elinde toplayan hükümeti ile yönetici ordularının, köleliklerinden hoşnut oldukları için üzerlerinde baskı kurmaya gerek olmayan köle bir nüfusu buyruğu altında tuttuğu devlettir. İnsanlara köleliği sevdirmek, günümüzün totaliter devletlerinde propaganda bakanlarına, gazetelerin yayın yönetmenlerine ve öğretmenlere verilen görev, budur."
19 Ağustos 2013
18 Ağustos 2013
42 ve İntouchables
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjvF6Hn0EtFZNQWCWsQWrhiGqj4GI9mpQz4iIpNOJajL62cFPdyCyBeUJle99d7x4wtLxpgi4QrhS-ex0sfGsEJct5XHDcQECC5Wf78MV6S1fXD4620OKob9YHbBStKz7YSr0Hyy7jxvekr/s320/42.jpg)
Önereceğim ilk film olan "42" bir spor-dram filmi olarak gözükse de aslında bir tarih filmide diyebiliriz. Çünkü filme konu olan Jackie Robinson, Amerika ve aslında tüm dünyada hala gündemde olan "ırkçılık" cehaletine karşı beyzbol sahalarında yapılan ilk baş kaldırıyı anlatıyor.Tamamen beyazlardan oluşan bir lige 1940'lı yılların sonunda Brooklyn Dodgers takımının sahibi Branch Rickey'in bir siyahi oyuncu oynatma isteği ile gelişen olayları filmde etkileyici bir şekilde izleyebilirsiniz.
Jackie Robinson dünya spor tarihi için en önemli isimlerden biridir. O saha içinde ve dışında aldığı tehditlere kulak tıkayarak, herkese sahada cevap vermiştir. Amerikada siyah insanların eşit şartlarda çalışmasına öncülük eden isimlerin başında gelir. Mücadelesi sevilmek yada sevilmemekle ilgili değil, yaptığı işe saygı duyulmasıyla ilgilidir. Bunu da başarmış biridir Jackie Robinson.
Onun 42 numaralı forması tüm beyzbol takımları tarafından emekliye ayrılmış ilk formadır. Ayrıca her yıl 15 Nisan günü tüm beyzbol sporcuları maçlarına 42 numaralı forma ile çıkarak müthiş bir geleneği yaşatmaktadırlar.![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjnC373gswMQ7tMAbWjXbMMzxSkITODco-LVsxMvvjVm5jpfRK8x6gae2twNnnV_oEtnZV-59k4nrlHcieIs9pOIhA_rAQ5Ys4L5o-pOXzhp4EQ-RKtG-yUUDkFZKPUUWMJQnqgO8D7aidI/s320/Can_Dostum_(2011)_posteri.jpg)
Önereceğim ikinci film ise oldukça geç kalarak izlediğim ama iyiki de izlediğim müthiş bir film, İntouchables- Can Dostum.
Hiçbir ortak yönü, zevki bulunmayan iki insanın bir araya gelişini anlatan film bence gerçekten sıradışı. Abartmak istemiyorum ama notum 10 üzerinden 10. Müthiş oyunculuklar, müthiş müzikler, müthiş espriler... Boynundan aşağısı felçli olan birini konu alan bir dram filminde kahkaha moduna geçerek bu kadar güleceğinizi tahmin edemezsiniz. Hala izlemediğiniz bir filmse şiddetle tavsiye ediyorum ve bu yazıyı filmin başında yer alan ve benimde çok sevdiğim bir şarkı ile bitiriyorum.
http://www.youtube.com/watch?v=UDHvAgYkhN8
Futbolcu
Futbol, çalışanlarını, işçilerini, popülerlikleri
nedeniyle karşımıza "davranışları herkes tarafından konuşulan ve hatta
örnek alınan” bireyler haline getirebiliyor.
Günümüz dünyasında futbol ekonomisi, dünyanın en
büyük ekonomileri arasında yer alıyor. Milyon dolarların havada uçuştuğu ve
aslında ürünün değerinin çok ama çok üstünde satıldığı bir Pazar futbol. (Avrupa
ölçeğinde yıllık cirosu: 14.6 milyar Euro (1)) Birçok sektörle doğrudan
ilişkisi var, Medya, Reklamcılık, Sponsorluk, Pazarlama, Tekstil, Hukuk,
Sağlık, Ekonomi, Yönetim, Psikoloji, Lojistik, Sosyoloji…
Durum bu olunca, paydaş çok olunca, değeri ister
istemez artıyor futbolcuların. Tamamına yakını erken yaşta profesyonel oluyor.
Amerika’da basketbolda kullanılan erken yaşta profesyonellik kavramı,
üniversite okumadan NBA takımlarına liseden geçmeyi ifade eder. Bu da 18-19
yaşlarını belirtir. Dünya futbolunda ise bu durum 17 yaşlarına kadar inmiş
durumda. Bu durum da aslına futbolcuların eğitimlerini bir kenara itmek zorunda
kaldıklarını ifade eder. Futbolcular diğer spor branşlarının aksine eğitimi bir
kenara bırakma cesaretini gösterebilmekteler, çünkü futbol onlara para
kazandırabilmektedir.
Eğer bir sporcu ilerleyen zamanlarda, sakatlanmaz,
şansı yanında olur ve yeteneklerini ilerletmeye devam ederse kazanacağı
paralarla son derece lüks bir hayata sahip olabilir. Fakat bu faktörlerden biri
onun başına dert açarsa futbolun nankör yüzünü görecektir. Eğitimi bir tarafa
bıraktığı hayata tutunacağı tek alan “futbol” dur. Alt liglerde kendine yer
bulur, tek derdi bir gün sınırından döndüğü lüks hayata tekrar yaklaşabilmek
olacaktır. Bunun için emek ve zaman harcayacaktır, tıpkı her takım arkadaşı
gibi.
Bununla beraber bu durumları yaşamayarak lüks
hayatına devam eden futbolcu, şanslı olduğunun farkında pek de değildir. Bir
gün yukarıda anlatılan futbolcular gibi olabileceği aklına gelmeyebilir. Bu
durumda ki arkadaşları için popülerliğini kullanarak bir harekete geçmek de
aklına gelmeyebilir. Daha yetenekli olduğu yada daha çok çalıştığını düşündüğü
için en üst ligde oynadığını düşünebilir, belki bunu düşünmez bile.
Aslına bu futbolcuların, yazının başında belirttiğim
gibi, davranışları toplumun çeşitli statülerdeki büyük bir kesimi tarafından
takip edilmektedir.
Zaman zaman görürüz futbolcular hastane
ziyaretlerinde bulunurlar, zorda olanlara, hastalara moral vermek için
yanlarına giderler. Bu takdire şayan bir durumdur. Belki bilmediğimiz, onların
bizlerin bilmesini istemediği birçok yardımda yapmaktadırlar. Hayatın her
yerinde bu karşıtlık olduğu gibi futbolda da “iyi kalpli futbolcu ve kötü
kalpli futbolcu” vardır.
Benim bu yazı amacım ise iyi kalpli futbolcuların,
kendilerini bir kurum çalışanı, işçisi olarak gören futbolcuların neden
seslerini duyuramayan futbolcu arkadaşları için bir davranışta
bulunmadıklarıdır. Neden ülkemizde “futbolcu sendikası'na ilgi göstermezler. Amatör
liglerde oynayan bir futbolcu, sakatlanarak bir iş kazası geçirdiğinde, çöp
gibi kenara atıldığında neden kimse sesini çıkarmaz. Futbolcu olma hedefi ile
yola çıkan bir kişi sistem yüzünden eğitimini bir kenara bırakmak zorunda
kalıyor ve sonucunda hedefine değişik sebeplerle ulaşamadığında yaşadığı
sıkıntıları dile getirecek “popüler” bir futbolcu neden yok?
Yazımın ilk cümlesine dönersem futbol çalışanlarını,
işçilerini, popülerlikleri nedeniyle karşımıza "davranışları herkes
tarafından konuşulan ve hatta örnek alınan” bireyler olarak karşımıza çıkarır.
“ Kötü kalpli futbolcular” bunu her fırsatta kullanırken, karşılarına “iyi
kalpli futbolcular” mutlaka çıkmalıdır.
Para, şanlıysan kolay kazanılır ama saygı? Şuan
yaşantısını örnek alacağınız kaç futbolcu var?
Kişisel Not: Unutulmamalıdır ki futbol da “sol
kanat” vardır ve en değerli pozisyondur, nadir bulunur.
06 Ağustos 2013
Abbasağa Parkı
Gezi forumlarında önemli yere sahip olan abbasağa parkı, aslında eskiden
abbasağa mezarlığı idi. Park olduktan sonra "cihannüma" adı verilsede halk tarafından abbasağa ismi kullanılmaya devam edildi ve
bugünlere geldi. İşin ilginç tarafı, mezarlığın kasvetli havası gitsin diye birkaç istisna dışında selvi ağaçlarının hepsi kesilmiştir.Yıllar sonra ise başka bir parkta kesilen ağaçlar için, buna karşı çıkanların, karşı çıkışlarını konuştukları yar olmuştur.
Benimde birçok güzel anımın olduğu bu park, Beşiktaş semtinin sıradışı ruhunu her zaman taşıyacaktır. Buna hiç şüphem yok...
Benimde birçok güzel anımın olduğu bu park, Beşiktaş semtinin sıradışı ruhunu her zaman taşıyacaktır. Buna hiç şüphem yok...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Koşu Kanunu
Afrika'da her sabah bir ceylan uyanır. O ceylan, en hızlı aslandan daha hızlı koşması gerektiğini bilir, yoksa ölecektir. Afrika'da ...
-
İyi miyim, hoş muyum? Dolu muyum, boş muyum? Aydınlık mıyım, loş muyum? Ayık mıyım, sarhoş muyum? Aslında iyi bir hafız olmasına rağmen...
-
Üniversite yıllarında oynadığım ve büyük zevk aldığım bir oyun vardı. Max Payne. Bu oyunu özellikle kurşunun gidişini çıplak gözle görebile...
-
ODTÜ, tarihi boyunca da aynı yada benzer konularla her zaman gündemde olduğu gibi, siyasi konularla yeniden gündemde. Bununla beraber b...