Dünyayı ticaret yönetiyor. Siyasetçiler,
holding patronları, iş insanları, ekonomistler, reklamcılar, medya patronları
vb. daha fazla para için kendi alanlarını koruma
derdinde. Çoğunun dünyayı daha yaşanabilir bir yer olması gibi bir derdi
yok. Açlık, işsizlik, eğitimsizlik, adaletsizlik dünyanın tamamına hakim. İnsanoğlunun
çoğunluğu artık, bana kimse dokunmuyorsa sorun yok mantığı ile yaşıyor. Her türlü
ideolojiyi deneyimlemiş ülkeler içinde durum bu, yıllardır aynı şekilde yönetilenlerde
de. Diyeceğim o ki; bu çıkmazdan dünyayı kurtaracak olan bilim ve ilimdir. Bu
değişime öncülük edecek olanda bilim insanlardır. Güçlerinin farkında olmadan,
çoğu ülkede düzeni kabul etmiş şekilde robot gibi yaşayan bilim insanları.
Kütüphaneler artık duvarların
içinde yer alan kitaplardan ibaret mekanlar olmaktan çoktan çıktı. Kitap her
zaman olacak ama bilginin yayılması o kitabı bitiriş, anlayış ve üzerine bir şeyler
ekleme yapmaktan günümüzde çok daha hızlı. Akademisyenlerden daha çok dünya
üzerinde aktivist ve bazı girişimcilerin bunu kendilerine dert edinmiş olmaları
çok manidar.
Sakladığınız bilgi, belki bir
insanın hayatına mal olabilir. O kaybedilen insan ise belki de başkalarının
hayatını kurtaracak olan insandır. Bir örnekle açıklayayım; Jack Andraka, JSTOR
adlı veri tabanına erişimi vardı. Yani, parasını vererek bir akademik veri
tabanına üye olmuştu. 14 yaşındaydı ve burada okuduğu bir makaleden yola
çıkarak pankreas kanserinin erken teşhisi ile ilgili bir tez ortaya koydu. Araştırıldı,
en azından doktorlar tarafından gündeme alındı. Küçük yaşına rağmen bir şeyleri
değiştiremye çalıştı, umut oldu. TED konuşması için tıklayınız
Bilgi üzerinde yeni bilgiler
eklendikçe değer kazanır. Ben tüm dünya üzerinde açık erişimi savunuyorum.
Akademisyenlerin, üniversitelerin ve devletlerin açık erişimi desteklemeleri ve
gerçekleştirmeleri gerektiğini düşünüyorum. Wikipedia’nın bile kapalı olduğu
bir ülkede bunu düşünüyorum hem de. Bilgiye erişimi savunuyorum. Karşı
olduğunuz bir bilgiye erişimi yasaklayarak, kapatarak onunla mücadele
edemezsiniz. Doğru bilgiyi yazma gücünüzü kullanacağınıza görmeyi
engellerseniz, yanlış bilginin büyümesine katkıdan başka bir şey yapmazsınız.
Eğer üniversiteler, verdikleri
akademik eğitimin yanında aynı zamanda bilim ve araştırma yerleri iseler açık
erişimi desteklemelidirler. Bir akademisyen, araştırması için üniversitesinden,
devletten ya da değişik fonlamalardan maddi destek alıyor, aynı zamanda
üniversiteden maaş alıyor ise en azından makalesinin herkes tarafından
görülebilir olmasını sağlamak zorunda, bilgisine para ile erişimi engellemek
zorundadır. Ben böyle düşünüyorum.
İsmini buraya yazmayacağım, para
ile akademik bilgi satan, tüm dünyada sistemi buna göre kuran ve yöneten,
bundan inanılmaz paralar kazanan şirketlere karşı durulmalıdır. Bu konuya
odaklanan iyi niyetli kütüphaneci ve akademisyenleri her akademisyen ve
üniversite desteklemelidir. Bu sorunu kanser olarak görüyorum, bu kanserin
çaresi bulunmalı ki gerçek kanserin çaresine daha hızlı ulaşabilelim.